ÜZGÜNÜZ SİZE ULAŞAMADIK (2019)
Yazarının sesinden dinlemek 7'54" sürüyor...
Boğucu Gerçekliğiyle Bir Aile Hikayesi; Üzgünüz, Size Ulaşamadık.
Üzgünüz Size Ulaşamadık, zorlu çalışma koşullarının aile yapısı üzerinde oluşturduğu baskıyı inceleyen Ken Loç yönetmenliğindeki 2019 yapımı gerçekçi bir aile hikâyesi. Temsil etmeye çalıştığı mesaja tutkulu bağlılığı ile öne çıkarken, filmin sergilediği canlı aile tablosundaki gerilimin artışıyla oluşan yıkım, dehşet ve huzursuzluk hissi olarak seyircide karşılık buluyor.
Ailesinin mali durumunu düzeltmeyi uman baba Riki Törnır, eşi Ebi’nin arabasını satarak aldığı araçla bir dağıtım şirketine katılır. Riki, bu yolda hasta bakıcısı olan eşinin hastalarına ulaşımını zorlaştırırken, yeni işinin uzun çalışma saatleri ve katı kuralları atında ezilir. Aile içi tüm dengeler bozulur, sorunlar bir çığ gibi büyür. İşinin yorgunluğunu üstünden atamayan Riki’nin, başını belaya sokan oğlu Seb ile ilişkisi kırılma noktasına gelir, aile sorunları üzerine yük olan kızı Layza uykusuz kalır. Üstüne üstlük şirketten ceza üstüne ceza yiyen Riki, sorunlarına çözümü daha fazla çalışmakta bulur.
Filmin ilk sahnesinde Riki’yi, iş görüşmesinde daha önce çalıştığı “kötü” işleri sayarken görürüz. Üstlerinin lafını işitmekten sıkılan ve bu sefer kendi işinin başında olmak isteyen Riki; böylece istediği zaman tek başına çalışacak, çalıştığı kadar ücret alacak ve ortağı (daha çok işvereni) Maloni’nin yorumuyla “kaderinin efendisi” olacak.
Riki, aldığı arabayla yeni işine yatırım yapar ve teslimat gerekliliklerini yerine getirmeye çalışır. Fakat uzun sürmeden şirkette bir şeylerin ters gittiğini fark eder. Diğer sürücüler Maloni’den kötü davranış görür ve çok yıpranmalarına karşın kısa bir izin bile alamazlar. Bu dağıtımcılar, filmin ilerleyen bölümünde Riki’nin yaşadıklarına ayna tutarlar.
Filmin ilk bölümlerinde Riki’nin müşterilerle olan etkileşimlerini görürüz. İşinde yaşadığı gündelik zorluklar ve sarfettiği gündelik konuşmalar... Diğer yandan Ebi, hastalarını, toplu taşıma araçları kullanarak ziyaret ediyor; hastalarının bitmeyen ihtiyaçlarıyla ilgileniyor, bazen de eski anıları yad ediyor. Bir taraftan ev düzeni ve çocuklarının okulu ile ilgilenmesi gerekirken, bir taraftan bitmeyen mesaisi sebebiyle çalıştığı şirketten arayan insanlarla tartışıyor; yaşadığı zorluğu, derdini anlatmaya çalışıyor ama Ebi'nin dinleyicisi olmuyor.
Evin büyük oğlu Seb, kendi dünyasındaki sorunlarla ve uğraşlarla meşgul oluyor. Arkadaşlarıyla duvar resimleri yapıyor ve bu sebepten okulu asıyor. Boya almak için eşyalarını satıyor veya yasadışı yollara başvuruyor. Devamlı başını belaya sokması, ailesi ile yaşadığı sorunlara sebep oluyor. Riki ve Ebi, Seb’in yaşantısına dahil olamıyor, çocukları üzerindeki etkilerini yitiriyorlar. Öykü, ilerleyen ve gittikçe şiddetlenen çatışmasının duygusal etkisini, buradan kaynak alıyor. Seb’in kişisel sorunlarının, öykü yapısının değerli bir parçası olmasına karşın, üzerinde yeterince durulmaması, çatışmanın derinliğini bozuyor ve gerçek etkisini gölgede bırakıyor. Seb’in dertlerinin izleyicinin hayal gücüne bırakılması, kurmacanın noksanlığı olarak kendini gösteriyor.
Bu düşünceme karşın Ken Loç, bunu dert edinmemiş olsa ki, çocukların yaşamlarına vakit ayırmak yerine ebeveynlerin iş hayatında yaşadığı sıkıntılara daha çok dikkat çekmiş, vermek istediği mesajı anamalcı düzenin sonuçları üzerine odaklamış. Ken Loç’un iletisine olan bağlılığı, filmin arkasındaki gücü oluşturmuş.
Poul Lavarti ve Ken Loç’un, mesajlarının arkasında kesinkes durduğu izlenimini alıyor, kendinden oldukça emin bir hikâye izliyoruz. Bu hikâyenin kurulma aşamasında, sona olan inançtan olsa gerek, gereğinden fazla vakit harcanıyor. Öykü, ince ve ayrıntılıca örülse de, bu süreçte nereye gideceği muğlak hissettiriyor. Büyüteceği çatışmadan belirli izler göstermiyor. Kişilerin gündelik hayatlarında izleyici kaybetmeyi göze alıyor. Geç açılan bir hikâye izliyoruz ama film, bu eksisini sayısız artısıyla doldurduğunda, karşımızda başarılı bir film görüyoruz.
Film kişilerinin konuşmaları ve etkileşimlerinin her biri mükemmel doğallığında özgün ve niteleyici. Oyunculuklar söyledikleriyle eşleştirildiğinde, canlılığı şüphesiz olan kişiler ortaya çıkmış. Zaman zaman gülünç ve ilgi uyandırıcı, çoğu zaman yaşamla bağdaşan konuşmalar, filmin doğal havasıyla beraber izleyeni hikâyede tutmayı başarıyor.
Bu süreçte kamera hareketleri ve çerçeve çok yerinde hissettiriyor. İzleyici boğmuyor, kolay bir izleme deneyimi sunuyor. Film anlatılmak istenen ile seyirciyi karşı karşıya bırakmakta oldukça başarılı. Mekanların yalın tasarımı ise filmin doğal tonuna katkıda bulunuyor. Ev içi sahnelerde, kişilerin ve eşyaların konumları iyi bir şekilde ayarlanmış, keyifle izlenilecek bir sahne anlatısı sunulmuş.
Filmin kurgusunda son sahnedekine ilave iki adet kararma daha mevcut. Birisi Riki’nin Seb ile ilk kavga ettiği sahne sonrası diğeri ise Layza’nın anahtarı çaldığı sahne sonrası. İkisi de, hikâyenin akışını sürüklemekte görevli önemli sahnelerken, sonrasında eskisi gibi olmayan bir dünya izletiyor. Filmin dünyasında büyük değişiklerin işaretçisi olarak kararmanın kullanılması sinema dili açısından uyumlu bir karar olmuş.
Müziğin yokluğu ise filmde dikkat çeken başka bir ayrıntı. Kişilerin müzik dinlediği bir sahne dışında, kurguda eklenen bir müzik bulunmuyor. Kişilerin konuşmasının, eylemlerinin arkasında müziğin olmaması filmde bir eksikliktense filmin gücünü artıran bir etmen olmuş. Gerçekçi havasına katkı sağlamış.
Üzgünüz Size Ulaşamadık hakkındaki en ilgi çekici yönlerinden birisi de, filmin yarattığı gerçeklik duygusu. Hikâye hiçbir şekilde gerçeğe uzak hissettirmiyor. Hepimizin içinde yaşadığı dünya ile ilgili. Ailesi için daha iyi koşullar arayan, bir ev sahibi olmayı isteyen ve bunun için dişini canına takarak hastalığında bile çalışacak hırslı bir baba; uzun saatler çalışmasının yanında kendini ailesi için seferber eden, anlayışlı ve naif, insancıl bir anne.
Ebeveynler, meşguliyetleri arasında, çocuklarının yaşadıkları içsel sorunları kaçırıyor, çocuklarına uygunsuz yaklaşarak onları elden kaçırıyor ve ancak o zaman onları daha iyi anlamaya başlıyorlar. Film bu çatışmaları adil olmayan çalışma şartları çerçevesinde inceliyor. Ebi bakımını yaptığı hasta başına ücretlendirilirken, Riki, dağıtımını yaptığı sipariş başına ücretlendiriliyor ve daha fazla kazanabilmek için daha uzun saatler çalışmaları gerekiyor. Çalıştıkları düzen onları sömürürken, Riki ve Ebi aile hayatlarının yıkılışını izlemek durumunda kalıyorlar.
Arkasında durduğu görüşü sonuna kadar savunan film, gerçekçi dünyasıyla izleyeni, iyice kendine çekiyor. Kişilerinin talihsiz öyküsünün uyandırdığı çaresizlik hissi, son sahnelerinde tavan yaparken, Üzgünüz Size Ulaşamadık, seyirciyi huzursuz ve yorgun bırakmayı başarıyor.

Adı: Üzgünüz, Size Ulaşamadık!
Özgün Adı: Sorry, We Missed You!
Yönetmen: Ken Loach
Yazan: Paul Laverty
Görüntü Yönetmeni: Robbie Ryan
Kurgu: Jonathan Morris
Müzik: George Fenton
Oyuncular: Kris Hitchen, Debbie Honeyvood, Rhys Stone, Katie Proctor, George Fenton, Chris Laurence, Martin Loveday, Rita Manning, Samuel Pegg, Tom Pigott Smith, Richard Pryce, Nick Vollage
Mekan Tasarım: Mark Gales , Stuart Vharton
Giysi Tasarım: Sarah Kate Goodvin
Makyaj: Anita Brolly, Fiona Valsh
Ses: Kevin Brazier
Işık: Laurent Van Eijs
Yapımcı: Rebecca O'Brien
Yapım: ingiltere - 2019
Süre: 100'
