SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM (1977)
Yazarının sesinden dinlemek 3'45" sürüyor...
Sevginin Doğasına Bir Yolculuk
Türk sinemasının öne çıkan filmlerinden Selvi Boylum Al Yazmalım, insani değerlerin en temeli olan sevgiyi konu edinir. Kişileri arasında oluşturduğu zıtlıkla sevginin anlamını sorgulatır ve sevginin gerçeğine uygun bir tanım sunar. Sevginin doğasına çıkardığı yalın ve içten yolculukla, insanımızın gönlünde taht kurar.
Selvi Boylum Al Yazmalım ve öykü yazarı Cengiz Aytmatov, sevginin ne olduğu sorusuna açık bir yanıt verir: Sevgi bencil değil, özgecil olmalıdır. Bu yanıtı vermek için öyküsünün merkezine benci ve özgeci seven kişileri, bir de karar verici konumlandırır.
Filmin kişilerinden İlyas, yakışıklı bir kamyon şoförüdür. İstanbulludur, köksüzdür. Sevecendir, kamyonunu sever, Asya’yı sever. Asya’yı elde etmek için türlü oyunlar oynar. Onu kendisi için ister.
Asya bir köylü kızıdır, ailesinin eve getirdiği görücülerle evlenmek istemez. Gönlünü kaptırdığı İlyas’a kaçar. İlyas onu baskıcı ailesinden kaçıran, ona yeni kapılar açacak adamdır. Fakat bu adam, onu, yeni doğan oğlu Samet ile yalnız başına bırakır.
Asya ise Cemşit’ten destek bulur. Cemşit orta yaşlı, hep yardıma koşan fedakâr bir adamdır. Asya’yı ve Samet’i bağrına basar, koruyup kollar. Kendi için değil, onlar için sever. Fakat öykü son oyununu oynar ve kaza yapan İlyas’ın karşısına Cemşit’i çıkartır. Asya’yı duygusal bir karar anına sürükler.
İşte tam da bu nokta, öykünün iletisini en çarpıcı şekilde vereceği yerdir. İlyas da sever, Cemşit de. İkisi aynı değildir ama.
İlyas, kaderin getirdiklerine nankördür; kamyonunu kaybetmesiyle oyuncağı elinden alınan küçük bir çocuk gibi hayata küser. Dürtüsel ve sorumsuzdur; evliliğinde çıkan ufak bir zorluk sebebiyle sözünden döner. Başına buyruk ve umursamazdır; eşi ve çocuklarını bir başına bırakır, rahatı başka kadında arar. Benci seven bir adamdır; sevdiklerini elinden kaçırınca hayatını pişmanlıkla geçirir.
Cemşit ise kaderine uyum sağlar. Ailesini kaybettiğinde sevgisini yitirmez; Asya ve Samet’i bulur, gönlüne yerleştirir. Emekçi ve özgecildir; kimseyi yolda bırakmaz, yardım eli uzatmaktan asla çekinmez. Sorumlu ve adanmıştır; sevdikleri için çabasını esirgemez, nefesi tükenene kadar savaşır. Seven bir adamdır; kendinden önce ailesini düşünür, beklentisi olmadan sever.
Ama gelin görün ki, Asya, İlyas’ın tüm yaptıklarına karşın, onun yolunu gözlemeyi sürdürdü. Gönül aldırmadı. Aşkın bıraktığı boşluk kolay kolay kapanmazdı. Bir de Asya, İlyas’ı görünce, yüreğin sesini susturma zorluğuyla karşılaştı. Sesler susmadı, aşk dinmedi. Fakat Samet babalığa Cemşit’i seçince, Asya bu sese kulaklarını kapayarak yanıt verdi. Bu yanıt, filmin her dakikasına bedel olan yanıttı. Bu yanıt, sevginin gerçek anlamını benzersizce anlatan yanıttı. Aşk; tarifsiz duyguların, kalbin atışının kaynağı olsa da, tek başına yetersizdi. Bir aile kurmak, dahasını gerektirirdi ve bir anne için ilk sırada çocuğu gelirdi.
Benci değil özgeci olan sevgi ödüllendirildi ve öykü, iletisini gerçekleştirdi. Samet, ona yıllardır babalık yapan Cemşit’i seçti. Belki de bu seçim, Asya’nın yüreğine müdahale etti. Asya’nın verdiği yanıt, hâlâ çok değerliydi: Sevgi, emek verenindi.
Bu sona karşın film, aklımda önemli bir soru bırakarak bitti: “Samet olmasa, Asya kimi seçerdi?”

Adı: Selvi Boylum Al Yazmalım
Yönetmen: Atıf Yılmaz
Öykü: Cengiz Aytmatov (Kızıl Jooluk 1963 - Kızıl Yağlık - adlı öykü)
Senaryo: Ali Özgentürk
Görüntü Yönetmeni: Çetin Tunca
Kurgu: İsmail Kalkan
Müzik: Cahit Berkay
Oyuncular: Türkan Şoray (Asya), Kadir İnanır (İlyas), Ahmet Mekin (Cemşit), Hülya Tuğlu (Dilek), Elif İnci (Samet), Cengiz Sezici (Can), Yazıcı (Mert Taktak), Perihan Doygun (Halime), Nurhan Nur (Gülşah)
Yapımcı: Arif Keskiner
Yapım: Türkiye - 1977
Süre: 95'
Telif hakkı sahipleri: Darüşşafaka Eğitim Kurumları
