DERSU UZALA (1975)
Yazarının sesinden dinlemek 3'08" sürüyor...
İnsanın Doğayla İlişkisi
Akiro Kurosava'nın, Sovyetler Birliği desteğiyle 1975 yılında çektiği Dersu Uzala, Rus keşif kolu komutanı Arsanyev ve ona rehberlik eden avcı Dersu Uzala’nın geliştirdiği dostluğu konu alır. Akira Kurusava, zorlu doğa şartlarında ustaca çektiği bu film ile dünya çapında ödül kazanarak, kendisini bunalıma sokan düşüşünü sona erdirmiştir.
Filmin kişilerinden Vladimir Arsenyev, öyküyü, 1923 yılında kendi yaşamından esinlenerek yazmış, Sibirya’nın ıssız köşelerine gönderildiği keşifte, ona destek olan dostunu anmak istemiştir.
İlk sahneyi takiben, Arsenyev ve Dersu’nun dostluğunun farklı dönemlerini izlediğimiz üç ana parçaya ayrılan film, Dersu’nun doğayla ilişkisinin temel yaklaşımlarını simgeler.
Dersu, ailesini çiçek hastalığından kaybettikten sonra yaşamını ormanlarda sürdürmeye başlayan, doğaya uyum sağlayan ve kendini doğayla bir bütün olarak gören bir adamdır. Doğanın her bir parçasına yüksek saygısı ve kendini diğer hiçbir parçadan daha üstün görmemesi, Dersu’yu alçak gönüllü birisi yapar.
Dersu’ya göre rüzgâr, su, kazlar, kuşlar, ateş ve güneş ile ay, her biri birer canlı, kendisiyle aynı. Yalnızca yaşamın kaynağı olan güneş biraz ayrı. Dersu’nun doğaya olan bu tutumu, kılavuzluk ettiği keşif bölüğündeki askerlere tuhaf gelse de, Arsenyev’i etkiler. Arsenyev, kendisini defalarca zorlu durumlardan kurtaran bu tuhaf adamı, daha yakından tanımaya çalışır. Yolları ayrıldığında dostuna özlem duyar. Dersu ve Arsenyev, beş yıl sonra yeniden kavuştuklarında, dostlukları daha da samimi olur.
Dersu Uzala kurmacası, bu dostluğu konu alsa da, doğayla bütün insanlar ve medeniyetin bu insanlara, doğaya olan etkisi çerçevesinde anlam kazanır. Bir sahnede Dersu, yaşlı bir adamın izini bulur. Askerlerle bu yaşlı adama rast gelir ve adamın hikâyesini öğrenirler. Yaşlı adam, eşi onu kardeşiyle aldatınca doğaya sığınmış, kırk yıldır ormanda yaşmaktadır. Fakat Arsenyev ve adamları ile karşılaştığı günün ertesinde evine geri döner. Yaşlı adam kafasına dinlemeye geldiği ormana sığmaz olmuş, evine dönmüştür.
Benzer bir etkiyi, ormanda yaşamını sürdüren Dersu’da da görmek mümkündür. Arsenyev’le yeniden karşılaştığı filmin ikinci bölümünde, Dersu’nun diğer insanlarla yaşadığı çatışmadan bahsedilir. Dersu bir tüccar tarafından kandırılır, Hunhutsi kabilesinin vahşi eylemlerine rastlar. Gittikçe yaşlanır ve doğaya aidiyetini sorgulamaya başlar. Ormanın ruhu olduğuna inandığı kaplanı vurduğunda, doğanın onu cezalandıracağını düşünerek Arsenyev’in evine yerleşme teklifini kabul eder. Sonrasında Dersu’nun ormana hasret duyduğu üçüncü bölümü seyrederiz. Eve kapanan Dersu, Arsenyev’in oğlu ile arkadaşlık etse de, kısa sürede sıkılır ve ormana döner. Arsenyev’in hediyesi olan tüfek ise onun sonu olur.
İlk sahne, hikâyenin bahsedilen üç parçasından ayrışıyor. Filmin bitiminden birkaç yıl sonra Arsenyev, Dersu’nun gömütünü ziyarete gidiyor. Fakat bölgedeki ağaçların kesilip bir yerleşke kurulduğunu görüyor, Dersu’nun mezarının kaybolduğunu anlıyor. Böylece film ilk sahnesiyle kurduğu döngüyü tamamlıyor.
Filmdeki müzikler, hikâyenin heyecanlı bölümlerinde devreye giriyor. Müziklerin çok güzel ve sahnelerle uyumlu olduğu, sahnelere destekleyici olduğu söylenebilir. Zaman zaman güldürü etkisi bile uyandırıyor fakat filmde, müziğin tehlike hissettiren sahnelerin en başından itibaren kullanılmaya başlanması, sahnelerin havasını önceden belli ediyor, şaşkınlığı engelliyor.
Hareketli bir filmi hedeflemese de, Akira Kurosava, Arsenyev ve Dersu’nun hayatta kalma mücadelelerinden bir sürü heyecan dolu sahne çekebilmiş. Bu sahnelerden birisinde, askerlerden ayrı kalmış, buzlar üzerinde gezinen Dersu ve Arsenyev, ayak izlerini ve geldikleri yönü kaybeder ve büyük fırtınada mahsur kalırlar. Bu sahnede, kişilerin kaybolmaya karşı verdiği sürekli çaresiz tepkiler ve giderek kapıldıkları dehşet, tekrarlayan çekimlerle verilerek, izleyiciye heyecanın geçmesi amaçlanmış. Dersu ve Arsenyev, ölüm kalım mücadelesi içinde otları biçerken, kameranın hareketi ve hızlı kurgular, yaşanılan telaşı daha iyi göstermeyi sağlamış.
Bu sahnedeki ışığın kullanımı da epey dikkat çekici; Dersu ve Arsenyev’in çırpınışlarını izlerken arkada yavaş yavaş batan güneşi görüyoruz. Batan güneşle ışığın renginin değişimi ve uygun kamera konumları sayesinde oldukça hoş görüntüler oluşmuş. Yağan kar ve esen yel ile korkunç fırtına, harika aktarılmış. Akira Kurosava, Dersu’nun ustalığıyla zorlu koşullarla mücadele ederek doğal ve güzel çekimler yakalamış.
Hikâye kişilerini en doğal halleriyle seyrediyoruz. Oyunculukların çok yerinde ve film kişiliklerini destekleyici olduğu söylenebilir. Dersu’nun iyi yüreği ve saf halinin, Arsenyev’in sevgisini ve ağır başlılığını, oyuncuların hal hareketinde gözlemlemek mümkün. Bu iki kişinin geliştirildiği dostluk oldukça inandırıcı ve duygusal aktarılmış. Hikâyenin duygusal yönünü oluşturması bakımından, sahnelerin büyük bölümü, bu dostluğu inşa etmek için kullanılmış. Bu doğrultuda, uzun süren sahneler ile izleyicinin, film kişileriyle daha fazla vakit geçirmesi ve bağ kurması istenmiş. Bunun oldukça etkili olduğu söylenebilirken, kimi sahneler, gereğinden fazla uzatılmış gibi hissettiriyor.
Dersu Uzala, uzun süresi boyunca izlettiği, güzel gözüken çerçeveleriyle yatıştırıcı ve anlattığı içten dostluk öyküsüyle sevimli bir etki uyandırıyor. Dersu’nun dünyası tarafından etkilenmemek ise mümkün değil; birçok açıdan ilham verici ve öğretici bir kişilik. Öyküsünün yanında büyük gürsel başarısı ile daha da sivrilen Dersu Uzala, insanın doğayla ilişkisini gözler önüne seren dikkate değer bir film.

Adı: Dersu Uzala
Özgün Adı: Дерсу Узала (Dersu Uzala)
Yönetmen: Akira Kurosava
Öykü: Vladimir Arseniev – Dersu Uzala
Yazan: Akira Kurosava, Yuri Nagibin
Oyuncular: Maksim Munzuk (Dersu Uzala), Yuri Solomin (Vladimir Arseniyev), Svetlana Danilçenko (V. Arseniyev’in karısı), Dimitri Korşikov (V. Arseniyev’in oğlu), M. Butçkov, Suymenkul Çokmorov, Bilade Yaktily, V. Krolev, V Lastotçkine, S. Marine, G. Sukra, V. Sergiyakov
Görüntü Yönetmeni: Asakaju Nakai, Yuri Gantman, Fyodor Dobronravov
Kurgu: Akira Kurosava, V. Stefanova
Sanat Yönetmeni: Karlen Agacanov
Dekor: Yuri Rakşa
Kostüm: G. Litçmanova
Müzik: Izak Shvarz
Ses: Olga Burkova
Yapımcı: Yoichi Matsue, Nikolai Shizov
Yapım: 1975 – Sovyetler Birliği / Japonya
Tür: Kurmaca
Süre:141 dakika
Telif Hakları: Mosfilm-Nippon Herald P.
