DERSU UZALA (1978)
Yazarının sesinden dinlemek 3'08" sürüyor...
Doğanın Döngüsü
Dersu Uzala’yı incelemenin birçok farklı yolu var ve bu denli çok seçenek olması benim için zor oldu. Filmdeki en belirgin düşünce, şehirleşme ile insanın doğadan uzaklaşması. Her ne kadar doğadan gelmiş olsak da hiç durmadan doğayı katlederken, beni en çok etkileyen durum, zarar verdiğimiz doğanın, bir şekilde geri dönüp, verilen zararın karşılığını alması oldu.
Yönetmen Akira Kurosava’nın sanatsal çekimlerine ve olay örgüsüne insan kendisini kaptırınca her zaman verilen mesajları ilk izlemede anlayamayabiliyor. Şehirden geri tayga ormanlarına dönmenin zorluğu, doğadan gelip doğaya dönme düşüncesinin biraz önüne geçti.
Ormanda ateş edip bir kaplan öldürdükten sonra ne kadar çabalarsa çabalasın, doğa, Dersu’yu takip etmeye devam ediyor. Arseniyev’e ormandaki yaşamı öğrettikten sonra onunla beraber kente giden Dersu, bu hareketli ortama ayak uydurmakta zorluk çekiyor. Sonunda tekrar ait olduğu yere, ormana dönmeye karar verince, Arseniyev ona, ayrılık anısı olarak bir tüfek hediye ediyor. Bu armağan, kentin bir simgesi olarak, ormana dönmek isteyen Dersu ile beraber geliyor ve bir kere daha doğa için bir zıtlık oluşturuyor.
Hem orman için kutsal sayılan kaplanı vurup yaralamış olması, hem de gittikçe kötüleşen görüşü Dersu’yu epeyce korkutmuş ve istemeden, Arseniyev’i, öç almaya çalışan doğanın yardımcısı haline getirmiştir. Dersu’nun yaşı ve zayıflayan görüşü yüzünden ormandan korktuğunu düşünen Arseniyev, onu şehirdeki evine davet etmiş ve dolaylı olarak Dersu’nun ölümüne sebep olmuştur.
Yardımsever olduğunu düşünen ve Dersu’ya iyilik yaptığını zanneden Arseniyev, ona ölümüne sebep olacak tüfeği veriyor. Yaralanan kaplanın öcü bu tüfekle alınıyor; tüfeği gören haydutlar Dersu’yu soymaya çalışırken onu öldürüyorlar. Doğadan gelen Dersu, öldüğü yere gömülerek tekrar doğaya dönüyor ve kaplanın intikamı alınıyor. Yapılan her şeyin karşılığı bir şekilde geri veriliyor ve dostça davranmaya çalışan kişinin, iyilik olarak düşündüğü davranış, sonunda ölüme sebep oluyor.
Doğa olayı filmlerinin gerçekleşme ihtimalinin olması, izlediğim kurmacaları daha gerçek hissettiriyor ve Dersu Uzala’da doğanın aldığı intikam, nihai adaletin bir örneği gibi geliyor.
Dersu’nun mezarı, medeniyetin ilerlemesiyle siliniyor ama bahsettiğim medeniyet, yalnızca filmin çekildiği Çarlık Rusya ve devamında gelen Sovyet İmparatorluğu değil. Rusya’da geçen ve Rus oyuncuların canlandırdığı bir kurmaca çektiği için Akira Kurosava, özellikle Japon izleyiciler tarafından eleştirilmiştir. Ancak bu eleştirilere yanıt olarak hiçbir zaman Japon izleyicilerin, kendilerinden bir parça bulamayacakları bir film çekmeyeceğini söylemiştir ve Dersu’nun Mançurya’da silinen mezarı için Japon seyirciler de kendilerini suçlu hissedebilmiştir. Kurosava, bu silinmeyi, Arseniyev’in, Dersu’nun film boyunca yanında taşıdığı bastonunu, mezarının üstüne geçici bir anıt olarak dikmesiyle bitirerek, bir bakıma telafi etmeye çalıştı diyebiliriz.

Adı: Dersu Uzala
Özgün Adı: Дерсу Узала (Dersu Uzala)
Yönetmen: Akira Kurosava
Öykü: Vladimir Arseniev – Dersu Uzala
Yazan: Akira Kurosava, Yuri Nagibin
Oyuncular: Maksim Munzuk (Dersu Uzala), Yuri Solomin (Vladimir Arseniyev), Svetlana Danilçenko (V. Arseniyev’in karısı), Dimitri Korşikov (V. Arseniyev’in oğlu), M. Butçkov, Suymenkul Çokmorov, Bilade Yaktily, V. Krolev, V Lastotçkine, S. Marine, G. Sukra, V. Sergiyakov
Görüntü Yönetmeni: Asakaju Nakai, Yuri Gantman, Fyodor Dobronravov
Kurgu: Akira Kurosava, V. Stefanova
Sanat Yönetmeni: Karlen Agacanov
Dekor: Yuri Rakşa
Kostüm: G. Litçmanova
Müzik: Izak Shvarz
Ses: Olga Burkova
Yapımcı: Yoichi Matsue, Nikolai Shizov
Yapım: 1975 – Sovyetler Birliği / Japonya
Tür: Kurmaca
Süre:141 dakika
Telif Hakları: Mosfilm-Nippon Herald P.
